ANADOLU’DA KADININ KÜLTÜREL ŞİFRELERİ, ARKEOLOJİ VE SANAT YAYINLARI, İSTANBUL, 2011
 
ANADOLU’DA KADININ KÜLTÜREL ŞİFRELERİ adlı inceleme kitabım, KADININ YAZISIZ TARİHİ M VE N SESİ adlı kitabımdaki savın bir sağlamasıdır: Her iki araştırmamın sonunda vardığım çıkarım şu oldu: Kadının yükseliş ve düşüş serüveni ‘M-‘ işitim kodlu sözcük-zincirlerinde kayıtlıdır.

Anadolu’da Kadının Kültürel Şifreleri’ M ve N sesiyle ilgili ikinci kitabım. Bu kitabı oluşturan araştırmam TDK Derleme Sözlüğü’nde yaptığım çalışmaya dayanmaktadır. Burada kadının, -kadınsız devletin kurulmasından sonraki- düşüşünün fotoğrafı ortaya çıktı. M sesiyle başlayan sözcükler dört ‘alt grubu’ birbiriyle ilişkilendirerek gösteriyor: 1)Marabalar 2)Kadınlar, 3)Çocuklar, 4)Koyun, keçi, inek gibi hayvanlar. (Bu sınıflandırmayı oluşturan unsurlar, Platon’un Timaios adlı diyaloğunda Sokrates’e söylettiği hiyerarşik sınıflandırmayı akla getirir. Orada marabaların yerini köleler alır.) Bu dört kesimin M- ile başlayan sözcük-zincirlerinde bir araya getirildiğini, kırsal kesimin konuşma dilinde aşağılanmak üzere M- kodunun kullanıldığını gösterdim. Bu kitap, Kadının Yazısız Tarihi M ve N Sesi adlı ilk kitabımın bir sağlaması oldu. Çünkü gerçekten de Evcilleştirme ve tarıma geçiş çağında, koyun, keçi, sığır gibi hayvanların sesine öykünmeden ötürü, kadınlar tarafından özellikle seçilen M sesinin, konuşma dilinde kendine özel ve güçlü bir alan açtığı ortaya çıktı. Bunda kuşkusuz çiftlik hayvanlarının evcilleştirilmesi yanında daha önceki avcı dönemden miras alınan totemizmin, animizmin ve analojizmin etkisi de olmuştu. Ama binyıllar sonra kırsal kesimde tam tersi bir algı oluştu: Binyıllar önce konuşma dilinde M sesiyle yüceltilen kadınlar, onların çocukları, hayvanları, tarım işleri ve işçiliği binyıllar sonra yine M sesiyle değersizleştiriliyordu.

Demek ki yaşam algısı, toplumsal algı döneme göre değişebiliyordu. Arada ne fark vardı? Neolitik Çağ’ın başlarında ve yazı/devlet öncesi dönemde kadınlar çiftlik hayvanlarını evcilleştiren, tarım devrimini yapan, bir takım konfor sağlayan nesneleri, aletleri, yazıyı icat eden, toplumsal sorunları çözen, yaratıcı üretim yapan, ritüeller ve sanatsal gösteriler düzenleyen, toplumsallaşmada önemli roller üstlenen, ön-devletin örgütlenmesinde öncülük eden kişilerdi. Onlar yazı ve devlet sonrası dönemlerde ise okulun, mesleklerin, devlet görevlerinin dışında bırakılan, evle sınırlı hizmetlerden sorumlu, erkekle eşit kabul edilmeyen kişiler oldular. M kodu ile kadının, çocuğun, marabanın ve hayvanların ötekileştirilmesi sonucu doğdu.

Anadolu’da Kadının Kültürel Şifreleri adlı kitabımda çok ilginç bir konu daha var: M işitim-koduyla başlayan sözcük-zincirleri içinde önemli bir bölümü, cinsel eğitimin de oyunla kazandırılması bağlamında yer almaktadır. Şamanlıkta kişi veya toplum, doğaçlama sanatsal gösterilerin toplamı olan ‘oyun’da tedavi edilirdi. Çocuk oyunlarında cinsel eğitimin oyun heyecanıyla verilmesi çok zekice bir çözüm yöntemidir ve Şamanlıktaki ‘oyun’ gösterisinin devamıdır. Çocuk oyunlarının cinsel eğitim için kadınlar tarafından başlatılmasından daha doğal ne olabilir. Kadın yakın ilişkide bulunacaksa, ancak çok güven duyduğu, bedenine zarar vermeyecek birisiyle bunu paylaşmak istemektedir. Ve çocuklar toplumsallaşmada önemli olan dikkatli davranmaya, oyunun kurallarına uymaya, eşduyumla hareket etmeye, karşısındakinin haklarına saygı göstermeye oyun içinde alıştırılmaktadırlar. Hastanelerin kadın-doğum bölümlerinde cinsel ilişki sırasında eşinin ve kendisinin cehaleti sonucu, organları sakatlanmış hastaların sayısı hiç de küçümsenecek gibi değildir. Erkeğin payına mutlak üstünlüğün, kadının payına mutlak suskunluğun hak görüldüğü zamanlarda ve kültürlerde acaba ne dramlar yaşanıyordu, kim bilir?

MEKÂN, TOPLUMSAL CİNSİYET ROLLERİ VE MİMARLIK: YAZARLAR: AFİFE BATUR, YILDIZ CIBIROĞLU, NESLİHAN DOSTOĞLU, ÖZLEM ERDOĞDU ERKASLAN, MÜCELLA YAPICI, MEKÂN, TOPLUMSAL CİNSİYET ROLLERİ VE MİMARLIK, TMMOB MİMARLAR ODASI İSTANBUL BÜYÜKKENT ŞUBESİ, 2004.

Yıldız Cıbıroğlu’nun 2004’te basılan çok yazarlı ortak bir çalışmada da ilgi çeken bir bildirisi bulunmaktadır: Evren/tapınak yapısının ve giriş çıkış kapılarının kadın bedeni ile ilişkilendirilmesi konusunda mitolojik ve ikonografik bilgileri bir araya getirdiği bir metindir bu.


 


Copyright @ YildizCibiroglu.com 2015